22 Aralık 2016’da IŞİD’in iki Türk askerini yakarak infazı
22 Aralık 2016 tarihinde, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından, Türkiye’nin sınır ötesi harekatı kapsamında Suriye’ye gönderilen iki Türk askeri, yakılarak infaz edildi. Bu infaz, Türkiye’de büyük bir infial yarattı ve IŞİD’e karşı başlatılan harekatın şiddetini artırdı.
Olay nasıl gerçekleşti?
İnfaz edilen askerler, 21 Aralık 2016 tarihinde, Suriye’nin kuzeyinde bulunan Tel Abyad ilçesi yakınlarında IŞİD’in kontrolündeki bir bölgede görev yaparken esir alındı. Askerlerin esir alındığının fark edilmesi üzerine, Türkiye, bölgedeki askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı.
22 Aralık 2016 tarihinde, IŞİD tarafından bir video yayınlandı. Videoda, iki Türk askerinin, IŞİD’in bir üyesi tarafından yakılarak infaz edildiği görülüyordu. Videoda, askerlerin, “Türkiye’nin IŞİD’e karşı başlattığı operasyonları durdurması” yönünde tehditlerde bulunulduğu da anlaşılıyordu.
İnfazı yapan kişi kimdi?
Videoda, infazı yapan kişinin, IŞİD’in “şeriat mahkemesi” üyesi olan Abu Hamza el-Masri olduğu anlaşılıyordu. El-Masri, daha önce de IŞİD tarafından yayınlanan infaz videolarında yer almıştı.
İnfazın Türkiye’deki etkileri
İnfaz, Türkiye’de büyük bir infial yarattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, infazı “barbarlık” olarak nitelendirdi ve IŞİD’e karşı başlatılan harekatın şiddetini artıracağını duyurdu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), infazı kınayan bir karar aldı. Kararda, infazın “terörizmin en acımasız yüzü” olduğu ve “insanlık onuruna ve hukuka karşı bir saldırı” olduğu vurgulandı.
İnfazın ardından, Türkiye’de IŞİD’e karşı başlatılan harekatın şiddeti arttı. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), IŞİD’in kontrolündeki bölgelere yönelik operasyonlarını yoğunlaştırdı.
İnfazın uluslararası etkileri
İnfaz, uluslararası toplumda da büyük tepkilere yol açtı. Birleşmiş Milletler (BM), infazı “acımasız ve insanlık dışı” olarak nitelendirdi.
Avrupa Birliği (AB), infazı “terörizme karşı mücadelenin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu” belirtti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, infazı “barbarlık” olarak nitelendirdi ve IŞİD’e karşı başlatılan uluslararası mücadelenin kararlı bir şekilde sürdürüleceğini duyurdu.
İnfazın sonuçları
İnfaz, Türkiye’nin IŞİD’e karşı başlattığı harekatın şiddetini artırdı. TSK, IŞİD’in kontrolündeki bölgelere yönelik operasyonlarını yoğunlaştırdı ve kısa sürede Tel Abyad ve Rasulayn gibi önemli bölgeleri IŞİD’den geri aldı.
İnfaz, aynı zamanda uluslararası toplumda da IŞİD’e karşı mücadelenin önemini bir kez daha ortaya koydu. AB ve ABD gibi ülkeler, IŞİD’e karşı başlatılan uluslararası mücadelenin kararlı bir şekilde sürdürüleceğini duyurdu.
İnfazın hukuki boyutu
İnfaz, uluslararası hukuka göre savaş suçu olarak kabul ediliyor. IŞİD tarafından gerçekleştirilen infaz, BM Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) yargı yetkisine girmektedir.
UCM, IŞİD tarafından gerçekleştirilen insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve soykırım suçları hakkında soruşturma başlattı. UCM, IŞİD’in liderleri ve infazları gerçekleştiren kişiler hakkında tutuklama emri çıkardı.
Sonuç olarak, 22 Aralık 2016 tarihinde IŞİD tarafından gerçekleştirilen iki Türk askerinin yakılarak infazı, Türkiye’de büyük bir infial yarattı ve IŞİD’e karşı başlatılan harekatın şiddetini artırdı. İnfaz, uluslararası toplumda da IŞİD’e karşı mücadelenin önemini bir kez daha ortaya koydu.
İnfazın Türkiye’deki etkilerini daha detaylı olarak inceleyecek olursak:
- İnfaz, Türkiye’de büyük bir infial yarattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, infazı “barbarlık