Erişim Engelleme Reddi Farklı

Erişim Engelleme Reddi: Kapsamlı Bir Rehber

Giriş

Erişim engelleme, belirli web sitelerine veya çevrimiçi içeriğe internet servis sağlayıcıları (ISS’ler) tarafından uygulanan bir kısıtlama türüdür. Bu kısıtlamalar, yasal düzenlemeler, ahlaki kaygılar veya teknik zorluklar gibi çeşitli nedenlerle uygulanabilir. Ancak, bazı durumlarda, bu engellemeler keyfi veya orantısız olabilir ve ifade özgürlüğü hakkını ihlal edebilir. Bu makale, “erişim engelleme reddi” kavramını kapsamlı bir şekilde ele alacak, yasal çerçeveyi, itiraz süreçlerini ve bu kısıtlamalara karşı savunma stratejilerine ilişkin rehberlik sağlayacaktır.

Erişim Engelleme Reddinin Yasal Çerçevesi

Erişim engelleme reddi, ifade özgürlüğü hakkının korunmasına yönelik bir yasal mekanizmadır. Türkiye’de, ifade özgürlüğü Anayasa’nın 26. maddesi ile güvence altına alınmıştır. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. maddesi de ifade özgürlüğünü korumaktadır.

Erişim engelleme reddi, AİHS’in 10. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiştir. Bu fıkraya göre, ifade özgürlüğü hakkı, “kamu güvenliği, kamu düzeni, halk sağlığı veya ahlakın korunması, başkalarının itibarının veya haklarının korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi veya suçların soruşturulması, kamu otoritesinin veya kamu güvenliğinin korunması” gibi meşru amaçlarla sınırlandırılabilir.

Erişim Engelleme Reddi Süreci

Erişim engelleme reddi süreci, genellikle aşağıdaki adımları içerir:

  1. Engelleme Kararı: Yetkili kurum (örneğin, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı – TİB) tarafından, belirli bir web sitesine veya çevrimiçi içeriğe yönelik bir engelleme kararı verilir.
  2. Bildirim: Engelleme kararı, ilgili ISS’lere bildirilir.
  3. Engelleme Uygulaması: ISS’ler, engelleme kararını uygular ve sözü edilen web sitesine veya içeriğe kullanıcıların internet üzerinden ulaşmasını engeller.
  4. Red İtirazı: Etkilenen kişi veya kurum, engelleme kararına karşı idari veya yargısal yollarla itiraz edebilir.

Erişim Engelleme Reddi İtirazları

Erişim engelleme reddi itirazları, idari veya yargısal yollarla yapılabilir.

İdari İtirazlar:

  • TİB’ye İtiraz: Etkilenen kişi veya kurum, engelleme kararına karşı TİB’ye itiraz edebilir. TİB, itirazı inceleyerek engelleme kararını onaylayabilir, iptal edebilir veya kısmen değiştirebilir.
  • Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) İtiraz: TİB’nin kararına karşı BTK’ya itiraz edilebilir. BTK, TİB’nin kararını inceleyerek onaylayabilir, iptal edebilir veya kısmen değiştirebilir.

Yargısal İtirazlar:

  • İdare Mahkemesi Davası: Etkilenen kişi veya kurum, engelleme kararına karşı idare mahkemesinde dava açabilir. İdare mahkemesi, engelleme kararının hukuka uygunluğunu inceleyerek kararı iptal edebilir veya onaylayabilir.
  • Anayasa Mahkemesi Başvurusu: İdare mahkemesinin kararına karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvurulabilir. Anayasa Mahkemesi, engelleme kararının Anayasa’ya uygunluğunu inceleyerek kararı iptal edebilir veya onaylayabilir.

Erişim Engelleme Reddi Savunma Stratejileri

Erişim engelleme reddi itirazlarında, aşağıdaki savunma stratejileri kullanılabilir:

  • Engellemenin Meşru Bir Amaca Dayanmadığı: Engelleme kararının, AİHS’in 10. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen meşru amaçlardan herhangi birine dayanmadığı savunulabilir.
  • Engellemenin Orantısız Olduğu: Engelleme kararının, meşru amaçla arasında orantısız bir ilişki olduğu savunulabilir.
  • Engellemenin İfade Özgürlüğünü İhlal Ettiği: Engelleme kararının, ifade özgürlüğü hakkını orantısız bir şekilde kısıtladığı savunulabilir.
  • Engellemenin Diğer Hakları İhlal Ettiği: Engelleme kararının, ifade özgürlüğü hakkının yanı sıra diğer hakları da (örneğin, bilgi edinme hakkı, ticari faaliyette bulunma hakkı) ihlal ettiğinin savunulabilir.

Faydalı Siteler ve Dosyalar

Sonuç

Erişim engelleme reddi, ifade özgürlüğünün korunması için önemli bir yasal mekanizmadır. Ancak, bu mekanizmanın keyfi veya orantısız bir şekilde kullanılmaması gerekir. Erişim engelleme reddi itirazlarında, meşru amaç, orantılılık ve ifade özgürlüğü hakkının korunması ilkeleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu ilkelerin doğru bir şekilde uygulanması, ifade özgürlüğünün korunmasına ve internetin özgür ve açık bir ortam olarak kalmasına yardımcı olacaktır.


Yayımlandı