Geostorm: Gerçekçi Bir Tehdit mi?
Geostorm, 2017 yılında gösterime giren ve dünyanın iklimini kontrol etmek için tasarlanmış bir uydu ağının arızalanması sonucu yaşanan küresel felaketi konu alan bir bilim kurgu filmidir. Film, eleştirmenler tarafından genel olarak olumsuz eleştiriler alsa da, gişede başarılı olmuş ve dünya çapında 221 milyon dolar hasılat elde etmiştir.
Filmin konusu, 2024 yılında geçmektedir. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan bir dizi doğal felaketin ardından, dünya liderleri, gezegenin iklimini kontrol etmek için bir dizi uydu tasarlar. Bu uydulardan oluşan sistem, “Dutch Boy” olarak adlandırılır ve dünyanın atmosferine soğutucu gazlar püskürterek aşırı sıcaklıkları kontrol eder.
Ancak, bir gün Dutch Boy sistemi aniden arızalanır ve Dünya’nın dört bir yanındaki fırtınalar kontrolden çıkar. Kısa sürede, dünyanın her yerinde, dev tsunamiler, kasırgalar ve orman yangınları yaşanır.
Bu felaketi durdurmak için, Dutch Boy sisteminin tasarımcısı Jake Lawson (Gerard Butler) ve kardeşi Max Lawson (Jim Sturgess), uzaya gönderilir. Jake ve Max, sistemin arızalanmasına neden olan sorunu bulmak ve düzeltmek için zamana karşı bir yarışa girerler.
Geostorm: Gerçekçi Bir Tehdit mi?
Geostorm filmi, bilim kurgu türünde olsa da, filmin konusu, gerçekte karşılaşabileceğimiz bir tehdittir. Dünyanın iklimi, insan faaliyetlerinin yanı sıra doğal faktörler tarafından da sürekli olarak değişmektedir. İklim değişikliği, aşırı sıcaklıklar, kuraklık, sel ve fırtına gibi doğal felaketlerin sıklığını ve şiddetini artırmaktadır.
Bu nedenle, iklimi kontrol etmek için tasarlanmış bir uydu sisteminin arızalanması, gerçekte karşılaşabileceğimiz bir felaketin senaryosudur. Böyle bir felaketin gerçekleşmesi halinde, Dünya’nın büyük bir kısmı tahrip olabilir ve milyarlarca insan hayatını kaybedebilir.
Geostorm: Gerçekçi Bir Çözüm mü?
Geostorm filmi, iklimi kontrol etmek için tasarlanmış bir uydu sisteminin, bir felaketin önlenmesi için bir çözüm olabileceğini öne sürmektedir. Ancak, bu çözümün gerçekçi olup olmadığı tartışmalıdır.
İklimi kontrol etmek için tasarlanmış bir uydu sisteminin, büyük ölçekli bir felaketin önlenmesi için yeterli olup olmadığı belirsizdir. Ayrıca, böyle bir sistemin arızalanması halinde, sonuçlarının çok yıkıcı olabileceği de unutulmamalıdır.
İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için, daha sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmek, karbon emisyonlarını azaltmak ve ormanları korumak gibi önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu önlemler, iklimi kontrol etmek için tasarlanmış bir uydu sisteminden çok daha etkili ve güvenilir çözümler sunmaktadır.
Sonuç
Geostorm, bilim kurgu türünde olsa da, filmin konusu, gerçekte karşılaşabileceğimiz bir tehdittir. İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için, daha sürdürülebilir bir geleceğe yönelik adımlar atmamız gerekmektedir.