Bitişiklik Kuramı

Bitişiklik Kuramı

Bitişiklik kuramı, öğrenmenin iki uyarıcının veya uyarıcı ile tepkinin sürekli olarak birlikte sunulmasıyla gerçekleştiğini savunan bir öğrenme kuramıdır. Bu kuram, John B. Watson ve Edward L. Thorndike tarafından geliştirilmiştir.

Watson, öğrenmeyi tamamen davranışsal bir süreç olarak ele alır. Ona göre, öğrenme, uyarıcılar ve tepkiler arasındaki bağlantıların kurulmasıyla gerçekleşir. Bu bağlantılar, uyarıcılar ve tepkilerin birbiriyle sık sık ve yakın bir şekilde birlikte sunulmasıyla güçlenir.

Thorndike ise öğrenmeyi bir problem çözme süreci olarak ele alır. Ona göre, öğrenme, uyarıcılar ve tepkiler arasındaki bağlantıların kurulmasıyla gerçekleşir. Bu bağlantılar, uyarıcılar ve tepkilerin birbiriyle birlikte sunulmasıyla güçlenir ve uyarıcı verildiğinde, en güçlü bağlantıyı gösteren tepki ortaya çıkar.

Bitişiklik Kuramı’nın Temel İlkeleri

Bitişiklik kuramı, öğrenmenin iki temel ilkesine dayanmaktadır:

  • Uyarıcı-tepki bağlantısı: Öğrenme, uyarıcılar ve tepkiler arasındaki bağlantıların kurulmasıyla gerçekleşir.
  • Bitişiklik: Uyarıcı ve tepkilerin birlikte sunulma sıklığı ve yakınlığı, bağlantıların güçlenmesini etkiler.

Bitişiklik Kuramı’nın Örnekleri

Bitişiklik kuramı, günlük yaşamda karşımıza çıkan birçok örnekte gözlemlenebilir. Örneğin, bir kişi bir kelimeyi öğrenmeye çalışırken, o kelimeyi tekrar tekrar görür ve duyar. Bu tekrarlar, kelimenin hafızaya yerleşmesini ve daha kolay hatırlanmasını sağlar.

Benzer şekilde, bir kişi bir spor becerisi öğrenmeye çalışırken, o beceriyi tekrar tekrar yapar. Bu tekrarlar, becerinin otomatik hale gelmesini ve daha kolay uygulanmasını sağlar.

Bitişiklik Kuramı’nın Eleştirileri

Bitişiklik kuramı, öğrenmeyi açıklamada önemli bir rol oynasa da, bazı eleştirilere de maruz kalmıştır. Bu eleştirilerden bazıları şunlardır:

  • Pekiştirme: Bitişiklik kuramı, öğrenme için pekiştirmeye ihtiyaç olmadığını savunur. Ancak, pekiştirme olmadan öğrenmenin mümkün olup olmadığı konusunda bazı tartışmalar vardır.
  • Anlamsal öğrenme: Bitişiklik kuramı, öğrenmenin tamamen davranışsal bir süreç olduğunu savunur. Ancak, bazı öğrenme türlerinin, örneğin anlamsal öğrenmenin, sadece bitişiklik ile açıklanamayacağı düşünülmektedir.

Bitişiklik Kuramı’nın Eğitimde Kullanımı

Bitişiklik kuramı, eğitimde çeşitli şekillerde kullanılabilir. Örneğin, yeni bir kelimeyi öğrenmek için kelimeyi tekrar tekrar görebilir ve duyabiliriz. Benzer şekilde, yeni bir matematik formülü öğrenmek için formül üzerinde tekrar tekrar pratik yapabiliriz.

Bitişiklik kuramı, eğitimde kullanılan bazı yöntem ve tekniklerin temelini oluşturur. Örneğin, tekrarlı öğrenme, ezber öğrenme ve koşullanma gibi yöntemler, bitişiklik kuramına dayanır.

Sonuç olarak, bitişiklik kuramı, öğrenmenin önemli bir yönünü açıklamaktadır. Bu kuram, uyarıcılar ve tepkiler arasındaki bağlantıların kurulmasıyla öğrenmenin gerçekleştiğini savunmaktadır. Bitişiklik kuramı, günlük yaşamda karşımıza çıkan birçok örnekte gözlemlenebilir ve eğitimde çeşitli şekillerde kullanılabilir.

Bitişiklik Kuramı’nın Eğitimde Kullanımına İlişkin Bazı Örnekler

  • Yeni bir kelimeyi öğrenmek için:
    • Kelimeyi tekrar tekrar görmek ve duymak
    • Kelimeyi içeren cümleleri ve paragrafları okumak
    • Kelimeyi kullanarak cümleler ve paragraflar yazmak
  • Yeni bir matematik formülü öğrenmek için:
    • Formülü tekrar tekrar yazmak
    • Formülü kullanarak örnekler çözmek
    • Formülün nasıl uygulandığını gösteren resimler ve videolar kullanmak
  • Yeni bir beceriyi öğrenmek için:
    • Beceriyi tekrar tekrar yapmak
    • Beceriyi uygulamak için fırsatlar yaratmak
    • Beceriyi daha iyi yapabilmek için geri bildirim almak

Bitişiklik kuramı, eğitimde etkili öğrenmenin gerçekleşmesi için önemli bir temel oluşturur. Bu kuram, yeni bilgi ve becerileri öğrenmek için tekrarlamanın ve uygulamanın önemini vurgulamaktadır.


Yayımlandı

kategorisi