Nasrettin Hoca Fıkraları Uzun Ve Komik Fıkralar

Nasrettin Hoca Fıkraları: Uzun ve Komik Fıkralar

Nasrettin Hoca, Türk halk edebiyatının en sevilen ve en bilinen isimlerinden biridir. Fıkralarıyla insanların yüzünü güldüren Hoca, aynı zamanda bilgeliği ve zekâsıyla da tanınır. Bu yazımızda, Nasrettin Hoca’nın en uzun ve en komik fıkralarından bazılarını sizlerle paylaşacağız.

1. Nasrettin Hoca ve Eşek

Bir gün, Nasrettin Hoca eşeğine binmiş yolda gidiyormuş. Eşek birdenbire durmuş ve yürümeyi reddetmiş. Hoca ne yapsa da eşeği yürütememiş. Sonunda, Hoca eşeğin kulağına eğilip bir şeyler söylemiş. Eşek hemen yürümeye başlamış.

Yoldan geçen bir adam, Hoca’ya “Ne söyledin de eşek yürümeye başladı?” diye sormuş. Hoca gülümseyerek cevap vermiş: “Ona, eğer yürümezse onu satacağımı söyledim.”

2. Nasrettin Hoca ve Kadı

Bir gün, Nasrettin Hoca’nın komşusu olan bir adam, Hoca’ya borç para vermiş. Ancak, adam parayı geri istediğinde, Hoca parayı ödeyememiş. Adam da Hoca’yı kadıya şikâyet etmiş.

Kadı, Hoca’yı çağırmış ve “Komşuna borç para vermişsin, neden geri ödemiyorsun?” diye sormuş. Hoca cevap vermiş: “Kadı efendi, ben komşuma borç para vermedim.”

Kadı şaşırmış ve “Nasıl yani?” diye sormuş. Hoca devam etmiş: “Ben ona para verdiğimde, o bana ‘Allah razı olsun’ dedi. Ben de ‘Allah kabul etsin’ dedim. Böylece, aramızda bir alışveriş gerçekleşmedi.”

Kadı, Hoca’nın zekâsına hayran kalmış ve onu serbest bırakmış.

3. Nasrettin Hoca ve Hırsız

Bir gece, Nasrettin Hoca’nın evine bir hırsız girmiş. Hırsız, evin içinde dolaşırken, Hoca’nın yatağının altında bir kese altın görmüş. Hırsız, keseyi alıp kaçmaya başlamış.

Hoca, hırsızı duymuş ve yataktan kalkmış. Hırsızın arkasından koşmaya başlamış. Hırsız, Hoca’dan kurtulmak için bir ağaca tırmanmış. Hoca da ağacın altına gelmiş ve hırsıza seslenmiş:

“Hırsız, keseyi bana ver, yoksa ağaca tırmanırım ve seni aşağı indiririm.”

Hırsız, Hoca’nın ciddiyeti karşısında korkmuş ve keseyi Hoca’ya vermiş. Hoca, keseyi alıp evine girmiş.

4. Nasrettin Hoca ve Ölüm

Bir gün, Nasrettin Hoca, ölüm meleğini görmüş. Ölüm meleği, Hoca’ya “Gel, senin zamanın geldi” demiş. Hoca, ölüm meleğine yalvarmış:

“Ölüm meleği, lütfen bana biraz daha zaman ver. Ben daha yapacak çok işim var.”

Ölüm meleği, Hoca’nın yalvarışlarına dayanamamış ve ona bir hafta daha zaman vermiş. Hoca, bu bir hafta içinde elinden gelen her şeyi yapmış. Borçlarını ödemiş, ailesiyle vedalaşmış ve vasiyetini yazmış.

Bir hafta sonra, ölüm meleği tekrar Hoca’nın yanına gelmiş. Hoca, ölüm meleğine gülümseyerek “Hoş geldin, ölüm meleği. Ben hazırım” demiş. Ölüm meleği, Hoca’nın ruhunu alıp götürmüş.

5. Nasrettin Hoca ve Cennet

Nasrettin Hoca, öldükten sonra cennete gitmiş. Cennette, her şeyin mükemmel olduğunu görmüş. Hoca, cennetteki güzelliklere hayran kalmış.

Bir gün, Hoca cennette yürürken, bir ağacın altında oturmuş bir adam görmüş. Adamın başı öne eğikmiş ve ağlıyormuş. Hoca, adama yaklaşmış ve “Neden ağlıyorsun?” diye sormuş.

Adam, başını kaldırıp Hoca’ya bakmış ve “Ben dünyada çok fakirdim. Hiçbir şeyim yoktu. Şimdi ise cennetteyim, ama yine de mutlu değilim” demiş.

Hoca, adama gülümseyerek “Üzülme, ben sana yardım edeceğim” demiş. Hoca, adama bir kese altın vermiş ve “Al bunu, git ve istediğini satın al” demiş.

Adam, keseyi alıp gitmiş. Birkaç saat sonra, adam geri gelmiş ve Hoca’ya teşekkür etmiş. Adam, “Senin sayende artık mutluyum” demiş.

Hoca, adama “Ne oldu, nasıl mutlu oldun?” diye sormuş. Adam cevap vermiş: “Gittim ve kendime bir eşek satın aldım. Şimdi, her gün eşeğime binip cennette dolaşıyorum. Çok mutluyum.”

Faydalı Siteler ve İlgili Dosyalar


Yayımlandı

kategorisi