Doktorun Hastanın Kimlik Bilgilerini Koruma Yükümlülüğü
Doktorlar, hastalarının tıbbi bilgilerini gizli tutmakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, doktor-hasta ilişkisinin temel taşlarından biridir ve hastaların doktorlarına güvenerek sağlık hizmetlerinden yararlanabilmelerini sağlar.
Doktorun hastanın kimlik bilgilerini koruma yükümlülüğü, çeşitli yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Bunlardan en önemlisi, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’dur. Bu kanunun 25. maddesi, “Doktorlar, hastalarının sırlarını saklamakla yükümlüdürler. Bu yükümlülük, doktorun ölümünden sonra da devam eder.” hükmünü içermektedir.
Doktorun hastanın kimlik bilgilerini koruma yükümlülüğü, sadece yasal düzenlemelerle değil, aynı zamanda etik ilkelerle de desteklenmektedir. Dünya Tabipler Birliği’nin (WMA) kabul ettiği “Cenevre Bildirgesi”, doktorların hastalarının sırlarını saklamakla yükümlü olduklarını açıkça belirtmektedir.
Doktorun hastanın kimlik bilgilerini koruma yükümlülüğü, sadece tıbbi bilgilerle sınırlı değildir. Hastanın adı, soyadı, adresi, telefon numarası gibi kişisel bilgileri de doktor tarafından gizli tutulmalıdır.
Doktor, hastanın kimlik bilgilerini koruma yükümlülüğünü yerine getirmek için çeşitli önlemler alabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Hastanın tıbbi kayıtlarını güvenli bir yerde saklamak
- Hastanın tıbbi kayıtlarına erişimi yetkili kişilerle sınırlamak
- Hastanın tıbbi bilgilerini elektronik ortamda saklarken şifreleme kullanmak
- Hastanın tıbbi bilgilerini üçüncü kişilere ifşa etmemek
Doktor, hastanın kimlik bilgilerini koruma yükümlülüğünü ihlal ederse, çeşitli yaptırımlarla karşılaşabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Meslekten ihraç
- Para cezası
- Hapis cezası
Faydalı Siteler ve Dosyalar
- Türk Tabipler Birliği (TTB) Etik İlkeleri
- Dünya Tabipler Birliği (WMA) Cenevre Bildirgesi
- Sağlık Bakanlığı Kişisel Verilerin Korunması Yönetmeliği