Ağustos ayında Chicago’da düzenlenen Demokratik Ulusal Kongresi (DNC) sırasında, İsrail’in Gazze’ye yönelik ölümcül saldırısını protesto etmek için binlerce kişi sokaklara döküldü. Ancak, büyük bir güvenlik operasyonu da zaten başlamıştı. ABD Capitol Polisi, Gizli Servis, İç Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Soruşturma Birimi, çevre ilçelerden şerif yardımcıları ve ülke genelinden yerel polisler Chicago’ya indi ve kalabalıkları yönetmek ve etkinliğin sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak için sahadaydılar.
Başlıkların ve büyük ölçüde barışçıl geçen protestoların ortasında, WIRED daha az görünür bir şeyi araştırıyordu. Cep telefonu simülatörleri (CSS) olarak da bilinen, telefonları kandırarak onlarla bağlantı kuran cihazların varlığına dair raporları inceliyorduk. Bu tartışmalı gözetim araçları, telefon kuleleri gibi davranarak telefonları kendilerine bağlanmaya ikna eder. Aktivistler uzun zamandır bu cihazların siyasi aktivistlere ve protestoculara karşı kullanılabileceğinden endişe ediyorlardı.
Belimde iki köklü Android telefon ve üç Wi-Fi erişim noktası ile donanmış bir çanta taşıyarak, Electronic Frontier Foundation (EFF) tarafından geliştirilen CSS algılama yazılımını kullanarak DNC etrafındaki sinyallerin bir kablosuz taramasını gerçekleştirdik.
Protestolar ve DNC Etkinlikleri Sırasında Sinyallerin Analizi
WIRED, şehir genelinde yapılan protestolara, DNC’nin düzenlendiği United Center’daki etkinliklere ve lobi, siyasi figürler ve etkileyicilerle yapılan sosyal toplantılara katıldı. Bu etkinliklerden önce, sırasında ve sonrasında yürüyüş rotalarının çevresinde ve planlanan protesto alanlarında dolaştık.
Bu süreçte, Bluetooth, Wi-Fi ve hücresel sinyaller yakaladık. Bu sinyalleri analiz ederek, bir hücre sahası simülatörünün varlığını gösterebilecek donanım tanımlayıcıları ve diğer şüpheli işaretler aradık. Sonuç olarak, DNC’de hücre sahası simülatörlerinin konuşlandırıldığına dair herhangi bir kanıt bulamadık. Yine de, Chicago’da topladığımız yüz binlerce veri noktası, cihazlarımızdan gelen görünmez sinyallerin aktivistler, polisler ve aradaki herkes için nasıl güvenlik açıkları oluşturabileceğini ortaya koyuyor. İncelememiz, 297,337 cihazdan gelen sinyalleri ve bunların arasında önemli bir polis vücut kamerası üreticisi ile bağlantılı 2,568 cihazın, bir kolluk kuvveti drone üreticisi ile bağlantılı beş cihazın ve kameralar, işitme cihazları, nesnelerin interneti cihazları ve kulaklıklar gibi tüketici elektroniği cihazlarının bulunduğunu gösterdi.
Gözetim Teknolojisinin Gerçek Zamanlı Takibi
WIRED sık sık aynı cihazların farklı yerlerde göründüğünü gözlemledi, bu da operatörlerinin hareket kalıplarını ortaya çıkardı. Örneğin, United Center’daki yalnızca kolluk kuvvetlerine ayrılmış park alanında bulunan bir Chevrolet Wi-Fi erişim noktası, daha sonra Chicago’nun merkezindeki bir protesto alanının yanındaki bir sokakta park halinde bulundu. Bir anti-savaş protestosunun üzerinde uçan bir Skydio polis dronu tarafından yayılan bir Wi-Fi sinyali, ertesi gün İsrail konsolosluğunun üzerinde tekrar tespit edildi. Aynı donanım tanımlayıcılarına sahip Axon polis vücut kameraları, birkaç gün arayla gerçekleşen protestolarda tespit edildi.
EFF kıdemli personel teknoloji uzmanı Cooper Quintin, “Gözetim teknolojileri iz bırakır ve bu izler gerçek zamanlı olarak keşfedilebilir,” diyor. WIRED tarafından tespit edilen belirli teknolojilere bakılmaksızın, Quintin, polis teknolojisini gerçek zamanlı olarak tanımlama yeteneğinin önemli olduğunu belirtiyor. Quintin, “Cihazlarımız, bizi kablosuz sinyallerle izlemeyi mümkün kılan yollarla sinyal yayıyor” diyor. Bu durum, polisin izlenmesini mümkün kılarken, “bu durum, protestocuları da benzer saldırılara karşı savunmasız hale getiriyor” diyor.
Topladığımız sinyaller, son derece ağ bağlantılı dünyamızın bir yan ürünü ve rahatsız edici bir gerçeği gösteriyor: Askeri, kolluk kuvvetleri ve tüketici cihazları sürekli olarak sinyaller yayar ve bu sinyaller, doğru araçlara sahip herhangi biri tarafından kesilip izlenebilir. Seçim etkinlikleri, yüksek profilli politikacıların ve diğer yetkililerin bir araya geldiği toplantılar ve büyük ölçekli protestolar gibi yüksek riskli senaryolar bağlamında, bulgular hem kolluk kuvvetleri hem de protestocular için sonuçlar doğurabilir.