Sahte olarak İslam’a dönmelerine rağmen, Sabetaycılar gizlice Yahudiliğe yakın kaldılar ve Yahudi ritüellerini gizlice uygulamaya devam ettiler.
Sabetayizm, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda ortaya çıkan bir Yahudi tarikatıdır. Bu tarikatın mensuplarına “Sabetaycılar” denir ve bu hareket, günümüzde de devam etmektedir. Sabetaycılar, Yahudiliği ve İslam’ı birleştirmeyi amaçlarlar ve Sabetay Sevi adlı bir lider tarafından önderlik edilirler. Sabetayizm, bir din ya da mezhep değil, bir tarikattır ve dolayısıyla Sabetaycılar arasında farklı inanç ve uygulamalar olabilir.
Sabetayizm’in temel felsefesi, dinlerin ayrıştırıcı değil birleştirici olmasıdır. Bu nedenle, Sabetaycılar Yahudi inançlarını ve geleneklerini benimsemiş olsalar da İslam’ı da kabul ederler ve kutsal kitapları olan Kuran’ı da okurlar. Sabetaycılar ayrıca, Kabbala ve sufizm gibi mistik öğretileri de benimserler.
Sabetay Sevi, 1626 yılında İzmir’de dünyaya geldi. Genç yaşta Kabbala öğrenmeye başladı ve birçok takipçisi oldu. Sevi, kendisini Mesih olarak ilan etti ve birçok Yahudi ve Müslüman takipçisi oldu. Sabetay Sevi, İstanbul’a gitmek zorunda kaldı ve burada birçok takipçisi tarafından kabul edildi. Ancak, İslam’a geçtiği için birçok Yahudi tarafından reddedildi.
Sevi, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki siyasi güçlerle de yakın ilişkiler kurdu ve İslam’a geçtiği için birçok Yahudi lider tarafından düşman ilan edildi. 1666 yılında, Osmanlı yetkilileri tarafından tutuklandı ve İslam’a dönmesi için baskı yapıldı. Sevi, İslam’a dönmeyi kabul etti ve bu olay, Sabetayizm’in bir bölünme yaşamasına neden oldu.
Sabetaycılar, Sevi’nin İslam’a geçişinin ardından bile hareketlerini sürdürdüler ve birçok farklı yolla etkili oldular. Sabetaycılar, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki politikacılar ve elitler arasında etkili bir şekilde yer aldılar ve hatta Osmanlı İmparatorluğu’ndaki bazı yöneticiler Sabetaycıydı.
Sabetaycılar, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra da etkisini sürdürdü ve özellikle Türkiye’deki Yahudiler arasında önemli bir hareket haline geldi.
20.yüzyılın başlarında, Sabetaycılık, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasından sonra Türkiye’deki Yahudi cemaati içinde önemli bir hareket haline geldi. Bu dönemde, Sabetaycılar arasında ciddi bir bölünme yaşandı ve iki farklı kola ayrıldılar: biri Sabetay Sevi’nin öğretilerine sadık kalan “Donme” adlı grup, diğeri ise Sabetaycılığı yeniden yorumlayan ve Yahudilikle İslam’ı sentezleyen “Frankist” adlı grup oldu.
Donme adlı grup, Sabetay Sevi’nin öğretilerine bağlı kalmaya devam etti ve İslam’ı benimsemelerine rağmen Yahudi kökenlerine bağlı kaldılar. Donme’ler, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve Cumhuriyet döneminde Türkiye’de siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan önemli bir konuma sahip oldular.
Frankistler ise, Sabetay Sevi’nin öğretilerini yeniden yorumlayarak Yahudilik ve İslam’ı sentezlediler ve böylece farklı bir Sabetaycılık yaratmayı başardılar. Frankistler, İslam’ın mistik öğretilerini ve sufizmi de benimsediler. Frankistler arasında özellikle Yahudi aydınlar arasında önemli bir hareket olarak öne çıktılar ve Sabetaycılık, Türk Yahudi cemaati içinde etkisini sürdürdü.
Sabetaycılık, Yahudilik ve İslam’ın birleştirilmesi fikri nedeniyle, hem Yahudiler arasında hem de Müslümanlar arasında tartışmalara neden oldu. Yahudiler arasında, Sabetay Sevi’nin İslam’a geçmesi ve öğretilerinin İslam’la sentezlenmesi nedeniyle Sabetaycılar reddedildi. Bununla birlikte, Müslümanlar arasında, Sabetaycılık, İslam’ın mistik öğretileri ile yakından bağlantılı olduğu için ilgi gördü.
Sabetaycılık, zamanla farklı yorumlara ve yönlerde gelişti. Bazı Sabetaycılar, Yahudilik ve İslam’ın birleştirilmesi fikrinden vazgeçerek sadece Yahudiliği benimsediler. Bazıları ise, Sabetay Sevi’nin öğretilerini daha da ileri götürerek, Hıristiyanlığı ve diğer dinleri de sentezlemeye çalıştılar.
Bugün, Sabetaycılık hala Türkiye’deki Yahudi cemaati içinde varlığını sürdürmektedir. Ancak, hareketin eski gücü ve etkisi azalmıştır ve Sabetaycılar artık daha az sayıda ve daha az etkili bir grup haline gelmiştir. Sabetaycıların sayısı net olarak bilinmemekle birlikte, bugün Türkiye’de Yahudi cemaati içindeki Sabetaycıların sayısı ortalama olarak 300 ila 500 arasında olduğu tahmin edilmektedir.
Sabetaycılık, tarih boyunca hem Yahudiler arasında hem de İslam dünyasında tartışmalara neden olmuştur. İslam dünyasında, Sabetaycılık, İslam’ın mistik öğretileriyle bağlantılı olduğu için ilgi görmüştür. Bazı İslam alimleri, Sabetaycılığı İslam’ın bir mezhebi olarak kabul etmiştir.
Ancak, Yahudiler arasında, Sabetay Sevi’nin İslam’a geçmesi ve öğretilerinin İslamla sentezlenmesi nedeniyle Sabetaycılar reddedildi. Modern dönemde, Yahudi cemaati içindeki Sabetaycılar da genellikle diğer Yahudiler tarafından kabul edilmezler.
Sabetaycılar, tarih boyunca birçok farklı alanda etkili olmuşlardır. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve Cumhuriyet döneminde, Türkiye’deki siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan önemli bir konuma sahip oldular. Ayrıca, Sabetaycılar arasında birçok önemli aydın ve sanatçı da yer almıştır.
Sabetaycılık, tarihi boyunca birçok farklı yönü ve yorumuyla karşımıza çıkmıştır. Ancak, Sabetaycılık genel olarak, Yahudilik ve İslam’ın birleştirilmesi fikriyle öne çıkmaktadır. Bu fikir, tarih boyunca hem Yahudiler hem de Müslümanlar arasında tartışmalara neden olmuştur. Günümüzde ise Sabetaycılık, Türkiye’deki Yahudi cemaati içinde varlığını sürdürmekle birlikte, eski gücünü ve etkisini kaybetmiştir.