Soma

Soma: Aldous Huxley’in Ütopya ve Distopya Vizyonu

Aldous Huxley’in 1932 tarihli romanı Soma, 26. yüzyılda geçen bir ütopya ve distopya vizyonudur. Roman, insanların her türlü acı ve sıkıntıdan uzak, mükemmel bir toplumda yaşadığı bir dünyayı tasvir eder. Ancak bu mükemmelliğin bedeli, bireysel özgürlük ve yaratıcılığın bastırılmasıdır.

Romanın baş kahramanı Bernard Marx, Londra’daki Dünya Devleti Merkezi’nde çalışan bir psikologdur. Bernard, toplumun mükemmelliğinden memnun değildir ve daha özgür ve yaratıcı bir hayat özlemektedir. Bir gün, Bernard, vahşi bir rezervasyonda yaşayan bir grup insanla tanışır. Bu insanlar, Dünya Devleti’nin kontrolü altında yaşamamaktadırlar ve özgürce yaşamaktadırlar. Bernard, bu insanlarla tanıştıktan sonra, Dünya Devleti’nin mükemmelliğinin aslında bir yanılsama olduğunu anlar.

Bernard, Dünya Devleti’ne karşı bir isyan başlatmaya karar verir. Ancak, isyan başarısız olur ve Bernard, Dünya Devleti tarafından tutuklanır. Bernard, tutuklandıktan sonra, Dünya Devleti’nin lideri olan Mustapha Mond tarafından sorgulanır. Mustapha Mond, Bernard’a, Dünya Devleti’nin mükemmelliğinin ancak bireysel özgürlük ve yaratıcılığın bastırılmasıyla mümkün olduğunu söyler. Bernard, Mustapha Mond’un sözlerine ikna olmaz ve Dünya Devleti’nden kaçmaya karar verir.

Bernard, Dünya Devleti’nden kaçtıktan sonra, vahşi bir rezervasyonda yaşamaya başlar. Bernard, vahşi rezervasyonda, özgür ve yaratıcı bir hayat yaşar. Ancak, Bernard, Dünya Devleti’nin mükemmelliğinin özlemini çekmeye devam eder.

Soma, ütopya ve distopya kavramlarını sorgulayan bir romandır. Roman, mükemmel bir toplumun ancak bireysel özgürlük ve yaratıcılığın bastırılmasıyla mümkün olduğunu göstermektedir. Ancak, roman aynı zamanda, mükemmel bir toplumun özleminin insan doğasının bir parçası olduğunu da göstermektedir.

Soma ile İlgili Faydalı Siteler ve Dosyalar


Yayımlandı

kategorisi