Chrome tarayıcısı çıktığından beri dünyanın en iyi web tarayıcısı olmayı başarmıştı.
Zaten bir süre sonra dünyanın en hızlı tarayıcısı olarak ün saldı ve kısa zamanda en çok indirilen web tarayıcı olmayı başardı.
Ondan önce Internet Explorer her bilgisayarda hazır olarak geldiği için hiç zorlanmadan en popüler ve en çok kullanılan tarayıcı olmayı başarmıştı.
Chrome’un başarısından sonra afallayan IE birkaç güncelleme ve yenileme yapsa bile tutunamadı ve tarihin çöplüğüne atıldı.
Bunu kendine yediremeyen Microsoft en sonunda sessiz sedasız Edge tarayıcısını yayınladı.
İlk denememde şık arayüzü ve yüksek hızı nedeniyle beğendim ama Chrome’a alışık olduğum için ve aralarında pek fark olmadığı için yine Chrome kullanmaya devam ettim.
Ama gün geçtikçe yabancı teknoloji sitelerinde Edge’nin muhteşem özelliklerini ve Chrome ile olan kıyaslamasında açık ara öne geçtiğini gördüm.
En sonunda bu baskıya daha fazla dayanamayarak tamamen Edge’ye geçtim ve varsayılan tarayıcı olarak ayarladım.
Bu benim için çok büyük bir olaydı çünkü ilk çıktığından beri tüm işlerimi sadece Chrome üzerinde yapıyordum. Acaba alışır mıyım diye düşünürken Edge’ye resmen aşık oldum.
Chrome’da yüklediğiniz tüm eklentileri yine Chrome mağazasından direkt olarak Edge’ye yükleyebileceğinizi belirteyim. Üstelik Chrome’dan size ait olan verileri tek tıkla otomatik olarak alabiliyor. Böylece tüm kısayollarınız, şifreleriniz, ziyaret geçmişiniz, uygulama ve eklentileriniz birkaç saniye içinde aynen olduğu gibi Edge’ye aktarılıyor.
Son derece hızlı ve kararlı olan Edge rakibi olan Chrome’un aksine belleği ve işlemciyi fazla meşgul etmiyor ve bilgisayarı hiç yavaşlatmıyor.
En ufak bir hata mesajı bile vermeyen Edge benim gibi bir web site geliştiricisi ve içerik üreticisinin bile işlerini çok kolaylaştıran harika özelliklere sahip.
Beni en çok etkileyen özelliği sesli okuma aracı (ekran okuyucusu) oldu. Hem Türkçe hem İngilizce sitelerdeki yazıları tıpkı bir insan gibi akıcı ve hatasız bir biçimde sesli olarak okuyor. Üstelik pdf dosyalarını da Edge üzerinde açıp sesli okutabilirsiniz. Böylece tüm pdf formatındaki kitaplarınızı birer sesli kitaba dönüştürüyorsunuz. Hem de birçok farklı aksan seçebiliyorsunuz. Türkçe için 3 seçenek ve İngilizce için ABD aksanı yada UK (İngiltere) aksanı gibi seçenekler sunuyor. Erkek ve kadın sesi seçebiliyorsunuz. Artık gözlerinizi yormaya gerek yok. Bir sayfayı açtıktan sonra adres satırının sağındaki A simgesine basarsanız sesli okumaya başlıyor.
Tarayıcıda gezinirken bir kelimenin üzerine çift tıkladığımız zaman hemen üzerinde üç nokta beliriyor ve bu üç noktaya basınca ufak bir menü açılıyor.
Gördüğünüz gibi bu menüyü bu sitede yada tüm sitelerde gizleyebilirsiniz.
Benim için en güzel yanı ise tabii ki seçilen metni tek tıkla kopyalamak.
Dilerseniz Diğer eylemler seçeneğine tıklayarak daha geniş olan sağ tık menüsünü açabilirsiniz.
Fakat beni cezbeden özellikler bununla bitmiyor.
Arayüzü dilediğiniz gibi özelleştirebiliyorsunuz. Mesela Edge’nin indirme yöneticisini açmak için bir butonu sağ üst menüye ekledim. Böylece indirdiğim tüm dosyaları tek tıkla görebiliyorum. Üstelik yeni bir sayfada değil ufak bir pencerede açıyor. Daha iyisini düşünemezdim.
Ayrıca internet sitelerinde gezinirken gördüğünüz ve işinize yarayabileceğini düşündüğünüz fikirler ve görselleri kırpıp çıkararak koleksiyonlar şeklinde kaydedebiliyorsunuz. Tüm kaydettiğiniz koleksiyonları yan menüde görmek için sağ üst köşedeki koleksiyon simgesine basmanız yeterli oluyor.
Bunun haricinde istediğiniz bir sayfayı mesela Youtube sayfasını başlat menüsüne veya görev çubuğuna kısayol olarak ekleyebiliyorsunuz. Böylece tek tıkla hemen Youtube açabiliyorsunuz. Diğer tarayıcılarda bu özellik yok.
Hiç şüphe yok ki henüz bilmediğim birçok mükemmel özelliğe daha sahip ve keşfetmek için heyecanla kullanmaya devam ediyorum.